9.09.2010

Eylül

GÜN HA DOĞDU DOĞACAK!

Bir şiir olaydın…

Günah!

Aah her harfi açık
virgüle başın eğip
defteri zar zar...
Ol yangında son yeli
gülümseyişin
.....................hasreti suskun…

Söyle…
İşte!

Bilinmezim…

Çok örtük bir nemle buhurlanmış başımı alıp yüzüne örttüğüm, sözündü sevdiğim saatlerin kırlangıç çığlığı yüklü sabahlara kurulu,orta şekerli bir kahve kokusu gibi dem sızdıran tortuya ya akşam,
ya sabah
çağırtan sokaklardan üç ayrı noktadan gül endam!
Gül endam!
Dön.
Salınan konuk kuğuların şarkısı dinlenmeden terk edilen o gölün kıyısından. Şimdi direngen kanat izleri buzları çizmekteyken her bir dökülen tüy, asfaltı adım adım yol almaktayken hayatlar…

Gün ha doğdu doğacakken bir kara pınardan üç üveyik sıçrar.
Ha kalp çırpıntısı,
ha can pıhtısı.

Hiç yorum yok: